Memlekete gittim. Memlekette annemin yemeklerini özlediğimi farketmişim. Makarna yemekten usanmıştım. Arada ailemden saklı Ayşe ile iletileşiyordum. Ramazan Bayramı gelmişti. Bayramlaşmak için Alp’i aradım. Alp’e o gittikten sonra olanları anlattım. “Başının devasına bakacaksın. Ben yatay geçiş yaptım Marmara’ya” dedi. Kalacak bir evim yoktu, ev dostum yatay geçiş yapmıştı. Tek başına ev yakalayacak parayı babam vermezdi. Yeniden de babama Alp’in yatay geçiş yaptığını, tek kaldığımı söyledim. Babam ya yurtta kalmamı ya da ev dostu bulmam gerektiğini söyledi. Ev meselesini çözmek için erken dönmeye karar verdim.
Diyarbakır’a döndüm. Fatma Hanım benim eşya’ları satıp parasını hesabıma yatırmıştı. Gerçi aşırısıyla yatırmıştı. Bizim eşyaların ederinin 4 katını yatırmıştı. Yeni ev yakalamak istesem eşya kasvetim olmazdı. Ehemmiyetli olan ev dostu idi ya da tek başına altından kalkabileceğim bir ev… Öylesi bir ev de mektebe uzak olacaktı. Yerleşke şehir dışında olmasına karşın eğitim fakultesi çarşıya yakındı.
Ayşe’ye sordum, bana ev dostu önerebilir mi diye? O da bir kaç dostunu aradı. Negatif cevaplar aldı. Tek deva kalmıştı o da yurt… Devlet yurduna gittim, boş yer olmadığını söylediler. Devlet yurdundan suratım asık bir biçimde çıktım. Kara kara düşünmeye başladım. Gece nerede kalacaktım, caddede mi uyuyacaktım? Benim kara kara düşündüğümü gören birisi yanıma geldi. Son sınıf ilahiyat talebesi olduğunu söyledi. Tasam in çözümünü bildiğini söyledi. Cemaat yurdunda kalmamı öneri etti. Zorakiydim, caddede kalamazdım. Adının Ahmet olduğunu bildiğim dostla yurda gittik. Bana bir oda ayarladılar. Oda 4 şahsiyetti. Tatil olduğu için henüz boştu ama 2 birey daha gelecekmiş odaya mektep açılınca.
Yurt mektebe azıcık uzaktı. Ulus otobüsü ile 20 dakika sürüyordu. Gerçi ulus otobüsü çok dur kalk yapıp, çok geziyordu. Yurdun yemeklerinden hoşnuttum. Hergün farklı yemekler… Mektep açılmıştı ve değişik iki oda dostum da gelmişti. Biri Adanalı, ötekiyi Yozgatlı idi. İkisinin de ilk yıllarıymış. Zati üst sınıfları pek yurtta barındırmıyorlarmış. Cemaat evlerine gönderiyorlarmış. Adanalı dostun adı Hakan idi. Sınıf hocalığı okuyordu. Yozgatlı dost Hukuk okuyordu. Adı Mevlüt idi. Mevlüt çok ciddi takılıyordu. Onunla pek muhabbet edemiyordum ama Hakan ile çok iyi uyuşuyorduk. Hakan benim gelmeme sevindiğini, çok bunaldığını belirtti. Dersler artık başlamıştı. Saatlerimiz anlaştığı zamanlarda Hakan ile gidiyorduk mektebe…
Mektebin 3. günü öğle arası kantinde karnımı doyurduktan sonra Pelin ile karşılaştım. Ayaküstü azıcık muhabbet ettik. Beni, benimle sikişmeyi çok özlediğini söyledi. Mektebin bodrum katında boş sınıflar olduğunu söyledi. Hemen indik. İkimiz de belden altımızı soyunduk. Tezimiz vardı Kimse gelmeden halletmeliydik. Amcığını tükürükledim ve hafiften ittim. Haykırmasını istemezdim. Hafif hafif gitgellerle köküne kadar soktum. Yarrağım amcığına alışınca süratli süratli gidip gelmeye başladım. Fobi ve zevk birbirine karışmıştı. Sikişmemiz 10 dakika sürdü ve boşaldım. Bütün giyinirken Ayşe geldi. “Ne yapıyorsunuz siz?” dedi.
Üniversite Hatıralarım Ev Dostumla Birbirimizi Becerdik
Kiradan Bırakmak İçin Sikmemizi İstedi
Dostumun Sevgilisini Becerdim
Kız Dostumun Bakireliğini Aldım
Tutulunca Kurtulmak İçin Arkamı Verdim